• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
M. Zühdü Bilgi Hattı
Site Haritası
Takvim
Muhammed Zühdü(KS)

Kurban

 KURBAN (*)
 
 (*)Fettullah   YAVUZ-Müftü

     
  Kurban Kesmek Şeâir-i İslamiyyedendir.    Dini emirler ve yükümlülükler, farz, vacip, sünnet, müstehap gibi kısımlara ayrılır. Bu mükellefiyetler, Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in hadislerinden çıkarılan hükümler neticesinde ortaya konmuştur. Dinen mükellef sayılan akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış her Müslüman, farz ve vacip olan dini emirleri yerine getirmek zorundadır. Farz ve vacip olan dini emirler yerine getirilmezse kişi bunlardan sorumludur. Uhrevi cezaya müstehak olur. Öte yandan Peygamber Efendimiz'in söz, fiil ve takrirleri, sünnet-i seniyyedir. Sünnet olan fiileri yerine getiren kişi sevaba nail olur, terk eden için günah terettüp etmese de devamlı surette ve kasıtlı olarak terk eden kınanır ve ikaz edilir.    Kurban kesmek, Hanefî mezhebine göre, dinen zengin sayılan ve mukim olan her müslümana vaciptir. Şafii Mezhebi ise kurban kesmenin müekked sünnet olduğunu söyler.  Kevser suresinde Cenâb-ı Allah, Peygamberimize hitaben "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes." Buyurmuştur.  Peygamber Efendimizin birçok hadisinde hali vakti yerinde olanların kurban kesmesi emredilmiş veya tavsiye edilmiş, hatta "Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın" (İbn Mâce, "Edâhî", 2; Müsned, II, 321), "Ey insanlar, her sene, her ev halkına kurban kesmek vâciptir"(Tirmizî, "Edâhî", 18; İbn Mâce, "Edâhî", 2) gibi ifadelerle kurban kesmenin önemine vurgu yapılmıştır. Öte yandan kurban kesmeyi Peygamberimiz hiç terk etmemiştir.    Dinimizin bazı emir ve tavsiyeleri vardır ki bunlara Şeâir-i İslamiyye denir. Şeâir, adetler, işaretler; alametler, demektir. Şeâir-i İslamiyye, islama ait kaideler, islamın alameti olan emirler demektir. Mesela ezan okumak, cemaatle namaz kılmak, cenaze ile ilgili techiz, tekfin ve defin işlemleri gibi. Bütün bunlar dinin göstergesi olan hususlardır. Şeâir olan fiillerin bazıları farz, bazıları vacip, bazıları sünnettir. Fakat hepsi de İslam toplumunun ortak hukuku ve ortak ibadetleridir. Yapan, İslâm toplumu adına yapar. Ve yaşayan, İslâm toplumunun mührünü gösterir. Tamamen terk edilmesiyle bütün İslâm toplumu sorumlu olur. Bu açıdan, şeâir, şahsî değildir; riya giremez. Hüküm bakımından nafile de olsa, sünnet de olsa, şahsî olmayıp İslâm toplumunu ilgilendirdiği ve İslâm toplumunun ortak malı ve ortak hukuku olduğu için şahsî farzlardan daha ehemmiyetlidir.Kurban Bayramı günlerinde Allah'a yaklaşma amacıyla kurban kesmek de Şeâir-i İslâmiyyeden sayılan ibadetlerdendir. Kurban kesmek, başka hikmetleri yanında bir şuur ve teslimiyetin sembolüdür, eğitimidir. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in emr-i ilahi karşısında gösterdikleri teslimiyet ve boyun eğmenin bize yansımasıdır. İslamın emir ve tavsiyelerinin yerine getirilmesi hususunda kafaların karıştırıldığı, kurban kesmenin hükmü üzerinde iletişim araçları vasıtasıyla, çeşitli tartışmalar yapılarak zihinlerin bulandığı bir ortamda İslamın ve Müslümanların alamet-i farikası olan bir ibadeti yerine getirmek böyle bir teslimiyeti arzulamak demektir. Bu ortam içinde ehemmiyeti bir kat daha fazladır. Ezanımız, camimiz, minaremiz, selamlaşmamız, kurban ibadetimiz, günlük dildeki dinî motiflerimiz, giderek açılsa bile kılık kıyafetimiz, bayramlarımız, âdâb-ı muaşeretimiz... Müslümanlar olarak bizim alâmet-i fârikamızdır, bizi başka din ve kültür mensuplarından ayıran işaretlerimiz, nişanlarımız, şiarlarımız, sembollerimizdir. Bu bakımdan şiarlarımızı koruyalım… 

Kurbanla İlgili Fıkhî Hükümler

1-Kurban Kesmek kimlere vaciptir? Kurban kesmek dinen zengin ve mukîm olan her Müslüman erkek ve kadına vaciptir.         Dinen zengin sayılan kimse, borcundan ve temel ihtiyaçlarından başka 80.18 gram altın veya bu değerde para ya da mala sahip olan kimseye denir. Kurban ile zekatın nisabı aynı olmakla beraber, kurban nisabında zekatta olduğu gibi malın artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmesi şartı aranmaz.    Temel ihtiyaçlar kişinin oturduğu ev, gerekli ev eşyası, elbise, binek ve meslek aletleri gibi şeyler temel ihtiyaçlardır.    Mukim, ailesinin ikamet ettiği yerde bulunan veya seferde olup da bulunduğu yerde 15 günden fazla kalmaya niyet eden kimseye denir. Seferi olan kimselerin kurban kesmeleri vacip değildir. Eğer kesmek isterlerse bu onlar için nafile kurban olur.

2-Hangi hayvanlar kurban edilebilir? Hayvanlardan yalnızca koyun, keçi, deve, sığır kurban edilebilir. Mandalar da sığır cinsindendir. Horoz, tavuk, hindi ve kaz gibi evcil hayvanlarla etleri yenen yabani hayvanlar kurban niyetiyle kesilemez.(Reddü'l Muhtar,6/313)

3-Kurban edilecek hayvanların kaç yaşında olmaları gerekir?    Koyun ile keçinin birer, devenin beş, sığırın da iki yaşını bitirmiş olmaları gerekir. Ancak koyun altı ayını tamamladığında bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olursa o da kurban edilebilir. Koyunun dışında diğer hayvanlar ne kadar gösterişli olurlarsa olsunlar belirtilen yaşlarını tamamladıkça kurban edilmeleri caiz olmaz. (Damad Efendi, Mecmeu'ı Enhur, 2/519) 

4-Bir hayvan kaç kişi namına kurban edilebilir?    Bir koyun veya keçi yalnızca bir kişi namına kurban edilebilir. Bir deve veya bir sığır, bir kişiden yedi kişiye kadar olan kimseler için kurban edilebilir.Yedi kişliyi geçmemek şartıyla ortakların tek veya çift olmalarında bir sakınca yoktur. (Dürer'ül Hükkam,1/266)

5-Zengin bir kimsenin tek başına kurban kesmek niyetiyle satın aldığı bir sığıra sonradan başkasını ortak etmesi caiz olur mu?   

Evet böyle bir durumda bedelini alarak başkasını ortak etmesi caizdir. Fakat bunda kerahat vardır. Çünkü o kimse verdiği sözden caymış sayılır. Bu durumda uygun olan alınan paranın tasadduk edilmesidir.(Reddd'ül Muhtar,6/317) 

6-Kurbanın rükunları (farzı) nelerdir?    Kurbanın yalnız bir rüknu vardır. O da kurban edilmesi caiz olan hayvanlardan birini kesmektir. Hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini fakire vermekle kişi kurban kesmiş sayılmaz.Vacip üzerinden düşmez.(Fetevay-ı Hindiye, 5/291)

7-Bir hayvanın kurban edilmesine engel olan kusurlar nelerdir?   

Kurbana engel olan kusurların başlıcaları şunlardır:a)Hasta olduğunun açıkça belli olması,b)Kemikleri içinde iliği kalmayacak kadar zayıf olması,c)iki veya bir gözünün kör olması,d)Aksak ayağını yere basıp kesilecek yere gidemeyecek kadar topal olması,e)Dişlerinin çoğunun düşmüş olması,f)Kulağının veya kuyruğunun yarısından fazlasının kopmuş veya kesilmiş olması,g)Boynuzlarının bir veya ikisinin kökünden kesilmiş olması,h)Koyunda bir, sığırda iki meme ucunun kopmuş olması,ı)Kuyruğunun veya kulaklarının doğuştan olmaması,j)Burnunun kesilmiş olması,k)Yalnız pislik yemiş olması,             l)Dilinin çoğunun kesilmiş olması.    Ancak kurbanlık hayvanın şaşı, uyuz, deli olmasında; kulaklarının delinmiş veya yarılmış ya da ucundan kesilip sarkık bir halde bulunmasında, cinsel organlarının bulunmamasında veya burulmuş bir halde bulunmasında sakınca yoktur.(Reddü'l Muhtar, 6/323)

8-Kurban ne zaman kesilir?    Kurban kesme zamanı, kurban bayramının birinci günü tan yerinin(fecr) ağarmasıyla başlar, üçüncü günü güneş batıncaya kadar devam eder. Ancak bayramın birinci günü kesilmesi efdaldir.

9-Kurban nasıl kesilir?    Kurban edilecek hayvan kıbleye karşı yatırılır. Dua niyetiyle "İnne salati ve nüsüki ve mahyâye ve memati lillahi rabbi'l alemin" ayeti okunur. Tekbir getirilir. Bismillahi Allahu ekber diyerek kesilir. Kurbanı elinden geliyorsa sahibi kesmelidir. Değilse uygun gördüğü bir müslümana vekalet verip kestirebilir. 

10-Kurbanın eti nasıl değerlendirilir?    Kurban etinin tamamını fakirelere sadaka olarak vermek veya kendisi ve çocukları için alıkoymak caiz ise de, uygun olan kurban etini üçe ayırıp, bir kısmını fakirlere dağıtmak, bir kısmını zengin de olsa komşu akraba ve misafirlerine ikram etmek, bir kısmını da evine ayırmaktır. Eğer kurban kesenin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sayısı fazla ve maddi durumu da orta halli ise kurban etinin tamamını onların yemesi için alıkoyması müstehaptır. (Dürer'ül Hükkam,1/271)

11-Kurbanın Kesilmesiyle İlgili Hususlar

İslam Dini her hususta güzellikleri ve insan tabiatına uygun olan şeyleri emreder. Çirkin olan şeylerden kaçınmayı tavsiye eder. Kurbanlık bir hayvanın kesimi esnasında dahi olsa bu böyledir. Kurban kesmek bir ibadettir. Bu itibarla ibadetten maksadın bizi Allah'a yaklaştırması olduğu şuuruyla hareket edilmesi gerekir. Kurbanlık bir hayvana eziyet edilmemeli, kesim esnasında iyi muamelede bulunmalı ve mümkün olan en güzel şekilde kesim işini gerçekleştirmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), bu hususa dikkat çeken bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Allah  Teala hazretleri, her şeyde güzelliği  emretmiştir. Öyleyse öldürdüğünüz zaman öldürmeyi güzel yapın. Kesecek olursanız, kesmeyi iyi yapın.Bıçağın ağzını bileyin.Hayvana zahmet vermeyin rahat ettirin.(Müslim, Sayd 57; Tirmizi, Diyat 14) Peygamber Efendimiz Allah'ın her şeyde güzelliği emrettiğini söyledikten sonra, öldürme ve kesme işini yaparken dahi bu güzelliğe riayet etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Kurban kesimi esnasında hayvana zahmet vermemenin Allah'ın istediği güzelliklerden olduğunu beyan buyuruyor. Bıçağı bilemek, hayvana göstermemek, hayvana zahmet ve meşakkat vermekten kaçınmak, kesim yerine sürükleyerek götürmemek, kesim sırasında besmele çekmek, birini diğerinin gözü önünde kesmemek gibi hususlar Peygamberimizin tavsiyeleri arasındadır.

12-Hayvanın Kesilmesi        

        Şer'an, ızdırari kesim ve ihtiyari kesim olmak üzere iki kesim şekli vardır. Izdırari kesim, kesilecek hayvanın, bir acizlik halinde herhangi bir yerinden açılacak öldürücü bir yara ile kanının akıtılarak ölmesinin temin edilmesine denir. Kuyuya düşüp çıkarılamayan, kaçıp ele geçmeyen, ya da saldırgan olan hayvanların boğazlanmaları bu tür kesime girer. Zaruret halinin gerektirdiği bir kesim şeklidir.    

  İhtiyârî kesim ise hayvanın çeneye bitişen yeri ile göğse bitişen yeri arasında herhangi bir yerden usulüne uygun olarak kesilmesine denir. (Kasani, Bedaius-Sanai, 5/40)              

  Kesim esnasında gerekli olan bazı şartlar vardır:

1.       Kesenin Müslüman olması. Kadın veya erkek olması fark etmez, Müslüman olması yeterlidir.

2.       Besmelenin çekilmiş olması. Besmele kasden terk edilirse kesilen hayvanın eti yenmez. Ancak unutularak veya şart olduğu bilinmeden terk edilirse yenir. 3.       Boyunda kesilmesi gerekli olan damarların kesilmesi. Bu şart ihtiyari kesimde aranan bir şarttır. Hayvanın elden kaçtığı ve ızdırari kesimi gerektiren zaruret durumunda öldürücü yaranın açılması yeterlidir.

   Hayvanın boğazında bulunan dört adet damardan en az üçünün kesilmesi gerekir. Bu dört damar şunlardır:

Yemek borusu, nefes borusu ve iki şah damarı.

HAYVANIN CANININ ÇIKINCAYA KADAR KANININ AKMASININ  BEKLENMESİ GEREKİR.CAN ÇIKTIKTAN SONRA KESİME DEVAM EDİLİR.

İmam Ebu Yusuf, yemek ve nefes boruları ile bir şah damarının kesilmesini şart koşmuştur.Hayvanın boğazında bulunan dört adet damardan en az üçünün kesilmesi gerekir. Bu dört damar şunlardır: Yemek borusu, nefes borusu ve iki şah damarı.İmam Ebu Yusuf, yemek ve nefes boruları ile bir şah damarının kesilmesini şart koşmuştur.

 

13-Kurban Kesiminin Müstehapları
1.       Kesimin gündüz yapılması
2.       Kesenin kıbleye yönelmesi
3.       Kesilen hayvanın kıbleye yöneltilmesi
4.       Bıçağın keskin olması
5.       Hayvana yumuşaklıkla muamele edilmesi
6.       Koyun, keçi ve sığırın sol yanı üzere yatırılarak, devenin ise sağ dizi bağlanarak ayakta kesilmesi
7.       Hayvanın ensesinden değil, boyun tarafından kesilmesi
8.       Bütün damarların kesilmesi
9.       Damarların süratle kesilmesi
10.    Gırtlaktaki çıkıntının en az bir kısmının baş tarafında kalması
11.    Hayvanın canının tam çekildikten sonra derisin yüzülmeye başlanması

14-Kurbanın Eti  Kurbanın etinin tamamını fakire sadaka olarak vermek veya kendisi ve çocukları için alıkoymak caiz ise de, uygun olan kurban etini üçe ayırıp, bir kısmını fakirlere sadaka olarak dağıtmak, bir kısmını zengin de olsa komşu ve yakınlarına ikram etmek, bir kısmını da evine ayırmaktır. Eğer kurban kesenin bakmakla yükümlü olduğu kimselerin sayısı fazla ve maddi durumu da orta halli ise kurban etinin tamamını onların yemesi için alıkoyması müstehaptır. (Molla Hüsrev, Dürerü'l Hükkam Fi Şerhi Gurerü'l Ahkam, 1/271)
   

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam33
Toplam Ziyaret457193
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Saat
Kur'an Radyo
RİSALET RADYO
Diyanet Risalet Radyo
KABE TV CANLI
RECEPLİ
BAĞIŞ KABULÜ HS. NO.

 Manisa İl, İlçe ve Köyleri
Dayanışma Derneği
 

TÜRKİYE FİNANS KATILIM 
BANKASI

MANİSA ŞUBESİ 

HESAP NO

962136-1

IBAN NO

TR090020600064
009621360001

M. ZÜHDÜ CAMİİ
www.muhammedzuhdu.org