Bu ayda oruç tutmak mü'minler üzerine farz kılınmıştır.
Kur anı Kerimde ;
"Ey iman edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinizede oruç farz kılındı. Umulur ki, (oruç tutmak suretiyle kötülerden) korunursunuz." (Bakara -183)
" İçinizden kim ramazan ayına yetişirse orucunu tutsun"( Bakara -184)
Allahın kitabında methedilen , Rasülüllahın (SAV) in dilinde övülen, ilahi rahmet ve mağfiretin oluk oluk aktığı ramazan ayında bütün mü'minler dünyalarını saran gaflet ve tembellikten sıyrılarak Allahın rızasına koşmalıdırlar.
Sevgili Peygamberimiz, bizim bu geceyi ibadetle geçirmemizi tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuşlardır:
“Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneş doğuncaya kadar dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve şafak sökene kadar: Tevbe eden yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Hastalığına şifa isteyen yok mu, şifa vereyim. Daha ne gibi istekleri varsa istesinler, vereyim”
Berâet, “iki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması” anlamına gelir.
Şâbanın on beşinci gecesinde müslümanların Allah’ın affı ve bağışlaması ile günah yükünden kurtulacağı umularak bu geceye Berat gecesi denmiştir. Berat gecesi için Arapça eserlerde “şâbanın ortasındaki gece”, “mübarek gece”, “rahmet gecesi” ve “sak (الصك = belge) gecesi” mânalarına gelen terkipler kullanılmaktadır.
Miraç gecesi ulvi bir gecedir. Bu noktada bize düşen görev, Rabbimizin biz kullarına karşı çok merhametli olduğu bilinci ve ne kadar çok olursa olsun günahlarımızın affedilebileceği ümidi ile Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmaktır. Bundan dolayı bu geceyi ibadetle geçirmeliyiz. Kalbimizi İsra ve Miraç mucizesinin ilahi nuruyla aydınlatarak gönlümüzde bu gecenin kandillerini yakmalıyız. Manevi hayatın ihmaliyle daralan kalplere, bunalan ruhlara huzur getirmesi dileğiyle Miraç kandilimiz Mübarek olsun …
İsrâ, gece yolculuğu ve gece yürüyüşü;
Mîrâc ise, yükseğe çıkmak ve yükselme âleti demektir.
Bu büyük mûcize, gecenin bir bölümünde cereyân ettiği ve Rasûlullah (sav) bu gece semâlara ve yüce makamlara yükseldiği için bu mûcizeye “İsrâ ve Mîrâc” denilmiştir.
Kur’ân-ı Kerîm’de el-İsrâ Sûresi’nin 1 ′ inci âyetinde:
“Kulu Muhammed (s.a.s.)’i, bir gece Mescid-i Harâm’dan, kendisine bir kısım âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şânı ne yücedir. Doğrusu O işitir ve görür.” buyrulmuştur.